YAYGIN SAÇMALIKLAR SERİSİ (1)

YAYGIN SAÇMALIKLAR SERİSİ (1)

-Bölgesel Yağ Yakımı Var mıdır ?

Belkide en yaygın yanlış inanış budur. Bu inanışa göre bir bölgedeki yağları incelmek için, o bölgenin çalıştırılması etkili olur. Peki gerçekte böyle midir? Hayır ve bölgesel yağ yakımı da yoktur. Bilimsel anlamda tam olarak" Hiç yok" diyemeyiz çünkü bindelik oranlarla ifade edilen bir bölgesel yağ yakımı fazlalığı var. Ancak bu oran bütün çabalara, o bölgenin bütün zorlanmasına rağmen yüzdelik bile değil, bindelik oranlarla ifade edilir ve gözle görülmesi de mümkün değildir.

Hangi bölgenizi hangi şekilde çalıştırırsanız çalıştırın,vücut enerji kaynağı olarak yağları kullanmaya başladığında bunu vücudun her yerindeki depo yağları kullanarak yapar. Çalıştırdığınız bölgeye vücut yağlarından enerji ulaştırmak gerektiğinde, dolaşım sisteminiz sayesinde tüm derialtı yağlarınız,yani her bölgedeki yağ hücreleri kullanılır ve ulaşılan bu hücreler depolarındaki bir miktar yağı enerjiye çevrilmek üzere verirler. Bir yerden daha çok başka yerden daha az yağ yakılır diye bir şey yoktur. Bu kurala benzetme olarak " Benzin Deposu Kuralı " da denir. Bir arabanın benzin deposu nasıl yakacağı yakıtı deponun herhangi bir özel yerinden seçmiyorsa, insan da yağ yakarken bunun bölgesini seçemez. Benzin deposu nasıl tekse,insan vücudundaki tüm depo yağlar da tektir ve ayrı ayrı yakımları söz konusu değildir. Karın yağlarınızı azaltmak için her gün yüzlerce mekik çekmeniz size fazladan hiçbir fayda sağlamaz. İşin aslı,örneğin kalça,sırt,veya bacak çalışsanız hatta omuz çalışsanız,karın kaslarınızdan çok daha büyük miktarda kası çalıştırdığınız için daha fazla enerji harcarsınız. Görece olarak küçük karın kaslarınızı çalıştırmak fazla enerji harcatmayacağı gibi,k arın bölgesindeki yağları azaltmak için de yapmanız gereken şey değildir. Karın çalışmaları,karın kaslarını korumak ve geliştirmek için yapılır Bugüne kadar ,sayısını hatırlamadığım kadar insanın yüzlerce mekik çekebildiğini ve halen göbekli olduklarını gördüm.

Yağların tüm vücut yağlarından milim milim yakıldığını söyledikten sonra yağ yakımıyla iligili ikinci bir kuraldan bahsetmeliyiz. Nasıl ki bir kabın ilk doldurulan kısmı en son boşalıyorsa,insanın ilk yağlanan kısımlarındaki yağlar da en son yakılır. Örneğin yüzümüzün yağlanması karnınıza göre daha geç olur ve örneğin parmaklarınıza varacak kadar bir yağlanmayı hiç başaramamışızdır veya dikkata değer bir miktarda olmamıştır. AMa şimdi parmaklarımızın yüzümüzün ve karnımızın yağlandığını düşünelim. Vücudumuzun yağ yakmaya başladıkça günden güne ilk olarak parmaklarımızdaki depo yağlarda azalma fark edilir,yani kabın en son doan yerleri ilk boşalacak yerledir. Kabın ilk doldurulan kısımları olan göbek ve kalça gibi depo alanları,kaptan en son boşalacak olan yerlerdir.

İşin aslı,ilgili bölümde anlatacağım gibi,yağ hücreleri hiçbir yere gitmez,sadece bünyelerindeki depo yağlar azalır. Fakat insanoğlunun karın,bel ve kalça bölgesinin öncelikli depol alanları olduğunu söylemeliyiz. Buradaki derialtı yağ hücreleri miktar olarak da daha fazladır. İnsanın karın bölgesinde bu akdar kolayca ve fazlaca yağ depolama yeteneği olabilmesinin açıklaması bu bölgenin yağların enerjiye çevrildiği iç organlara daha yakın olmasının yanı sıra, korunacak iç organları barındırması gibi görünüyor. Yaşamsal faaliyetleri yürüten iç organların bulunduğu karın bölgesinin kalın bir yağ tabakasıyla korunmak istemesi çok anlaşılır bir gerekçedir. Son olarak söylemeliyim ki merkez bölgesi dediğimiz Karın ve Bel bölgesinden yağlanmak dengeyi en az bocuzu yağlanma şeklidir.

Örneğin esas yağlanmayı ayakuçlarımızdan veya kollarımızdan yaşadığımızı düşünebiliyor musunuz? Herhalde günlük hayatta çok sorun yaşardık. Veya göğsümüzün ideal büyük yağ depo alanları olduğunu ? Bu yine dengemizi ve günlük yaşamsal faaliyetlerimizi oldukça zorlaştıran bir depolama alanı olurdu.

Onun için, insanoğlunun merkez bölgesi yağları depolamak için en ideal bölgedir ve bu sebebten önceliği olmasına şaşmamak gerekir. Fakar bu deponun fazlasıyla doldurulması demek, birçok sağlık sorununun yanı sıra gündelik yaşamın zorlaşacağı anlamına gelir. Ayrıca merkezdeki aşırı yağlanmanın çok ciddi ölümcül hastalıklara davetiye çıkardığını da unutmalayım( Eğer bir sumo güreşcisi değilseniz.)

Deri altındaki yağ dokularının da altında kalan asların fazla büyütülebilmesi durumunda üsteki kalın yağ katmanına rağmen o bölgenin daha yağsız olduğu algılanabilir ancak böyle bir durum görünüşe biraz etki edebilirse de gerçeği değiştirmez.

Yağ yakmak için aldığınızdan daha fazla enerji harcamanız ve enerji aççığını kapatmak için vücut yağlarınızı kullanmanız gerekir. Bu değişmez bir kuraldır. Ancak hemen her insan için karın-bel bölgesi ilk yağlanan yer olsa da hangi bölgenin önce hangilerinin sonra yağlanacağı o kişinin kalıtımsal özelliklerine bağlıdır ve kişiden kişiye de değişebilir.

Sonuç olarak bölgesel yağ yakımı, özellikle karın bölgesi için özel bir yakım tekniği yoktur. Yağ yakımı tek bir enerji mekanizmasıdır ve vücuttaki bütün yağ hücrelerinden yararlanmaya çalışır, dolayııyla görece olarak çok daha fazla yağ hücreresi içeren ilk olarak yağlanan bel ve basen bölgesindeki yağlar da en son yakılacak yağlardır. Bu sebeple görünüşünüzü önemsiyorsanız, fazla yağlanmasını çok iyi edersiniz, çünkü sadece istediğiniz bölgedeki yağları enerji olarak kullanıp azaltmanız mümkün değil. Bunu size vadeden yerler mi var? Oysa, riskli liposuction ameliyatları dışında bölgesel yağ kaybı sağlamanız mümkün değil.

-HERKESE BİLİNÇLİ SPORLAR